bugün

entry'ler (54)

saklı hayatlar

Alevilik konusunda, A. Haluk Ünal ın yöneteceği ilk uzun metrajlı filmdir. Ceren Hindistan, Yusuf Akgün, Lâçin Ceylan, Zerrin Sümer, Ahmet Mümtaz Taylan gibi oyuncuları mevcuttur.

1980 de Çorum katliamı sonucu istanbul a göç eden bir Alevi ailenin hikâyesinden yola çıkan Saklı Hayatlar, sıradan insanların yaşadığı kimlik çatışmalarının yol açtığı gerçek bir trajediyi anlatıyor.çekimlere bu günlerde başlandı.şimdiden haber verim yani.güzel bir film olacağına inanıyorum.

türkiye de vatan haini olmak

bir ülke düşünün ve vatan haini nedir konusunda fikri net olsun. çoğu vatan bekçisi kolay çıkış yolu olarak vatan haini lafını acil çıkış kapısı olarak görür. zaman yolculuğuna çıkacak olursa cümlelerim, boş yere asılan vatan hainlerini gördük duyduk.abd yi istemedikleri için topraklarında bir bir vatan haini oldular. onları asanlar ise vatan bekçileri. hiç bir vatan haini ipe giderken gülümseyerek gitmez. ama onlar gülümseyerek gittiler. vatan haini olmadıklarını iyi biliyorlardı. ve vatanın asıl kimin kurtarmak istediğini, kimin işgüzar bir agızla ancak sagı solu vatan haini ile etiketleme işini üstlendiğini iyi biliyorlardı. ve halen vatan haininin kimler olduğunu göremiyor milletim..halen göremiyor. çünkü kimse vatan haini olduğunu kabullenmek istemez. bu vatan haini sıfatı hep yanlış yerlere yaftalanmıştır..benim vatan hainliği konusundaki fikirlerim aşşagıdadır.

-ülkeyi imf ye yedirmek.

-kar eden kuruluşları bir bir satmak

-özelleştirme adı altında yabancıyı ekonominin bekçisi yapmak

-vergi kaçırmak,vergi vermemek

-halkını her fırsatta sikmek

-zam adı altında boşa harcanan paranın yerine telafi zihniyetine sahip olmak

-kamu kurumlarına eşitsiz eleman alımı, mülakat sınavının torpilin varlığının resmi kanıtı haline gelmesini sürdürmek

-torpil dönen sınavlar,göstermelik sınavlar

-iktidara gelince para denizi içinde yüzen sulale halleri

-üniversiteleri kar eden kuruluşlar olarak görüp olmadık yere üniversite yapmak.

-milyonlarca işsiz varken sadece işkura kayıt olup o veriler üstünden işsizlik oranını belirlemek ve bunu açıklamak

-yüzbinlerce işsiz, diplomalı üniversite mezunu yaratan etiğim sistemi ve olmayan istihdam ediliş

-ülkemde özgürlük yok deyip abd lerde yaşayan bireyler

-halkı sikerek kazandığı para ile yurt dışında malikanelerde yaşamak

-bankaları,devleti soyma kuruluşlar olarak kuran kişiler

-olmadık konularla gündemi işgal edip, ekonomik sikişleri milletin haberi olmadan meclisten geçirenler

-türban,kürt meselesi,ailevi-sunni çatışması,laiklik,cumhuriyet,ordu konularında tvlerde fikir beyan edenler

-şu, medyanın yüzde sekseni

-ülkenin dört bir yanında topraklar satın alınırken,türk bayragının üstüne neden oturdu diyip linç girişiminde bulunanlar

-miliyetçiliğin ne olduğunu bilmemak

-günde bir sayfa bile kitap okumamak

-diziler üzerinden yaşayan bir millet, senaryoları gerçek sanan ve onu hayatına tatbik eden haller

-gerekçesi olmayan zamları dayatmak,danıştaya şikayetin bile kaldırıldığı jilet gibi zam yapabilme lüksü zihniyet

vatan hainliğidir.

-kendi hakkını meydana çıkıp savunmadan, başkasının senin için çıkıp meydanlarda dövüldüğü,hapis yattıgı,haklılığı uğruna ipe gittiği bir manzarada

sen vatan hainisin..

bülent arınç ın konuşma üslubu

üslup,tarz,biçim yanıltmaya yönelikse yurdum insanın vay haline. bilirim ki konuşmak önemlidir.ama o önemli konuşmak, düzgün konuşmak kalbin fesatlığıdan geçiyorsa işte o zaman duyarsın zilin sesini milletim.

v for vendetta

özlenilmiş bir toplumsal birlik fikri. sahtekarlıklara karşı susan milletin, gösteremediği cesareti, ateşleyen, kendi kaderini belirleyebilme gücü varken o gücü nasıl da kullanamadığımızı gösteren filmdir. medyanın nasıl etkili olabileceğini, bir rejimin nasıl bencil olabileceğini, bir milletin kaderine nasıl sahip çıkabileceğini gösteren bir filmdir.

siyasetçilerin insan doğasına aykırı yapısını güzelce açıklayan filmdir. bu filmin yansıttığı düşünceler bakımından türkiye de çekilmesinin bile sakıncalı oldugunu tahmin ettiğim filmdir. bu film bir fikirdir.fikirlerin türkiye de işi yoktur. tehlikelidir. en güzeli fikirsizliktir. koyun dolu caddelerdir. bizi yönetenler vardır. azıcık aşın dertsiz başın. o başın ben amına koyim.

jinekoloğun şanslı olduğunu sanmak

göz çok görürse, sıradanlaştırırmış gördüğünü. (bkz: aşçı yaptığını yemezmiş)

sevgilisine kalpli yastık alan salak erkek

sevgilisinin kalpli yastıktan hoşlandığına dair tiyo alan erkektir.

ağladın mı sen sorusuna alternatif cevaplar

-ağlıyor yoksam sen mi?

-şu andan itibaren hayır.

kotun üstüne tişört giyen kız

kot yaratılırken,kotun kullanma klavuzunda tişört ile giyilenmez uyarısının olmadığını bilen kızdır. açıkçası böyle düşünenleri sallamayacak kızdır. ve bu kombinasyonu sevmeyen birisinin açıklamasını da iyi yapması beklenir. neden kot üstüne tişört giyilmez.caiz mi değildir.yoksa yüksek moda kuralları mı buna engel.

yurdumda çıplak kalan insan olmasın diye siyaset arenasında maymuna döndü halkım, kotun üstüne giyilen tişört iğrendirdi, olamadı bir takım .

dünyanın en yaratıcı cümleleri

bir deli kendinizden utanmanızı söylüyorsa, ne biçim bir dünyadır burası..

tarkovski

ales

bu sınavın kötü geçmesi halinde hayatınızın hangi yönde ileleyeceği konusunda kelimeyi tersten okumak sanırım bir ip ucu verebilir size. (bkz: sela okununca içi cız etmek)

kapitalizmden nefret etmek

yıllar önce memleketimde, düşünmenin; koministlik olduğunu sanan cahil kesim şimdi bilinçlendi ve kapitalizmin ne olduğu anlayabildi. kapitalizm dişini gösterdikçe daha iyi tanıdı onu ve hiçte insancıl değildi.asıl insancıl olmayan taraf bir atasözünde gizli idi.bana dokunmayan yılan bin yaşasın. işte bu atasözü bizi kapitalizm bize dokunur hale geldiğinde, anlayabileceğimizi gösterir.sana değilde başkasına dokunan yılan dolaştı dolaştı dolaştı sonunda seni de buldu.oldun mu şimdi kominist.

atatürk düşmanı sözlük moderatörleri

ekonomi rüzgarı hangi yöne ekerse, buğdayların başı o yöne eğilir azizim.özgürlük denen bir şey yok.unutun onu.yok özgürlük denen bir kavram.paranın olduğu yerde özgürlükten bahseden bir bünye, bilin ki yalan mekanizmasının en üst seviyesindedir.

amerikan filmlerinde yuvarlanan çalı topağı

film sahnelerindeki durağanlığı bozan şey o karedeki yuvarlanan çalıdır.yoksa izleyici o karede sıkılır. ama sırf o çalı yuvarlanıyor diye göz oyalanıp kareyi sıkıcı kılmıyor. felsefesi budur o calının.

28 ekim 2010 istanbul iett ulaşım zammı

kınıyorum zammı..

müritlerini ve tabanını ekonomi olarak garantiye aldıysan ver gerisine zammı. tüm devlet kurumlarını tasviye edip kendi yandaşlarını doldurmak türk siyasetinin vazgeçilmez geleneğidir. ve bu gelenek oldukça başa kim geçerse geçsin aynı borazanı farklı nefesle çalmış olacak, oluyor. şimdi ki nefes alkolsüz bir nefes olduğunu idda eden alkollü beyinlerdir. dıştan dindar, içten riyakardır. tanrının sopası olsa önce kimin kafasına vuracagını çok iyi bildiğini sandığım bir garip din tüccarlarıdır. islam, fakiri kurtar dedikçe bizler cöplere saldırdık. buna karşı savunmamız hep boş satırlardır. allah yolunda her şey mübahtı. ama o mübahlık her şeyin bahanesi de olamazdı.

yıllardır kimse atatürk gibi de olamadı. bir kere çıktı ortaya topladı derledi memleketi kurtardı. sonra allah sevdigi kulu çabuk yanına çagırdı. devamındakiler ancak cöp doldurdu ego tatmin etti. milleti çırptı etti. atatürk sevgisi yolunda her şey mübahtı. ama o mübahlık her şeyin bahanesi de olamazdı.

sonuç olarak bu son zamdan da anlaşılacağı üzere ideal bir yönetim olmadıgı yerde zorbalar bir cümle ile seni ikna eder ve karşı koyamayacagın bir konuma geldiği anda seni siler tarihten.. memleketten, istanbuldan.. ve inanıyorum ki yönetimlerin istediği düşünmeyen bir halktır. düşünmeyen bir halk eğitimsiz bırakılarak daha kolay yönledirilir. eğitimsiz bir halk için ekonomik koşullar agırlaştırılır. üstüne din afyonunu da serptin mi değme dünya nimetlerinin keyfine.. sizlere v for vendatta gerek. ama sinema perdesi kadar beyaz değil beyinlerimiz.

dünyaya iki bacak arasından bakmak

iki bacak arası denince insan oğlunun aklına vajina mı gelir dedirten söz dizimi.

kadınla tokalaştığında abdesti kaçtığını sanan mal

abdest beyinde kaçmadıkça sorun yok bence dediğim durumdur.
beyinden abdesti bozulmuş kişinin yaradanın yanında sanması kendini,gördüğü ritüel bir rüyadır.
abdestli bir elin kadına dokunması ve onun kirlenmesi,kadına yapılmış hakarettir.
kadın nedir.kadın da senin, huzruna temiz çıktıgın yaradanın bir kuludur.yaradan her kulunu temiz yaratmıştır.onu kirleten senin art niyetli baktığın kadın anlayışındır.kadını şeytan gören düşünce filizindir.diğer dünyaya göç eylediğimizde en kalabalık duruşmalarınız kadına bakış konularında olacak.ve ilk duyacağınız cümle--biz ne dedik,sen ne yaptın hacı-- olacak.

kül tabağını yanık sigarayla birlikte çöpe dökmek

yararlı olabilecek bilgiler için (bkz: her şeyin kültablası olabilme ihtimali)

sözlük yazarlarının itirafları

Eşsiz bir şey varsa bu hayatta oda aşktır. acısı ile beraber bunu bilirim. o yüzden aşık olmaktan korkarım.yerden keser adamı.

Birine Aşık olduğum yok. ister inan ister inanma.beni ırgalamaz. aşık oldum sana dediklerimden özür diliyorum

Çevremde aşk filmini oynayanlara yönetmenliğin ne olduğunu göstermek istiyorum . asıl suretlerini taşıdıkları rollerini vereceğim onlara.oynasınlar kendi aralarında.

Aşka inanmıyorum diyen insan. yalansın. töbe yemin, billah öyle. hormonların gizli çekimi varmış.yer çekimi de buna eklenince duramıyormuş insan. yiyiyorlarmış bir birini.

Aşk gerçek olsaydı kesinlikle gözle başlardı, dille filizlenir, tenle birbirine mühürlenirdi. parfüm de ayreten önemli. very miktarda hem de. aşk parfümdür. koku önemlidir benim için.

Aşka dair en güzel film ikibinkırkaltı dır. oynamak istediğim ve çekmek istediğim tek sinema filmdir hayatta.ilim Çin de olsa gider alırım. Diğer filmlerini de izleyin wong kar wai nin. hepsi bir bütün. aşkın parçacıkları. tabi film gibi, mümkünse aşk.

Aşka tokat atan en güzel film Dekalog serisinde aşka dair bölümdür. aşktan öyle intikam alınır. ve bir gün aşka kinim olursa o filmde oynamak istiyorum mümkünse adamım.seviyorum , Kiezlovksi sinemasını.

Ülke aşkına dair V For Vendetta da oynamak istiyorum. evet o kadını da istiyorum. hı hı adı Natalia olan. Leon da da oynar çocukken o hanımefendi. o kadın beni ayrı büyüler.

Aşkın bana kutsal olduğunu, karşısında titreyen ayaklarım ile kanıtlıyorum. red edilmişlik ayaklara anafor,benizde nebula nın oluşumunu tetiklediğini biliyorum. çok sismiğim.

Sınıfın en güzel kızına aşık olmuşum. bi fenayım bi fena, ilk okul dörtteyim. benimle çıkma olasılığını dört işlem ile hesaplayamıyordum. bundan mütevvelit matematik dersinde olasılık hesaplarını sevmiyorum. geç müdahale, hiç müdehale gibidir.

Aşık oldum tabiî ki lisede de. psikoloji hocam olan kadına hem de. sevmezdi sınıftaki kızları. kocasını kötü yola teşvik eden kadınların küçük halleri idi onlar. kocası aldatıyordu onu. acısını ben cekmiyordum. işime geliyordu içten içten.aşık olma ihtimali vardı belki. olasılığı hesaplayamadım.matematikten kalmıştım. bazen düşünüyorum da matematiğim güzel olsa idi acaba dünyam farklı mı gelişirdi.

Dersanelerde de aşık olunur. bir senem o yüzden gitti. matematik için özel ders aldım. ikinci senede terk ettim meleketimi. okumaya gittim. kazanmıştım.matematik sayesinde hem de. aşk ile aram düzeliyor muydu ne.

Güzelim istanbul kadını hariç, aşkı bulmak bana çok zor. bu şehir kadar orijinal olmalı kadın.
Gülümsemeli o kadın. aniden yanağından öpüp sürpriz yapmalı. Serseri olmalı sokaklarında. köprü olmalı Avrupa ile Asya arasında..

Bana aşkı en güzel emre aydın anlattı güzel sesi ile. asil duruşu ile. herkesi eleştiren milletim onu da eleştirir biliyorum.adama ne zaman sevgilisini unutacak demişler. sana ne kardeşim. Şarkını dinle sen . o güzelim burnunu oyarken bişe demiyoruz bari sokma sağa sola..

Aşk gözlerde kayboldu mu artık bedenlerimizle idare etmeye calışırız. sevişirken gözlerimiz kapalı sevişiriz. sanki başka bir evrenin gezegeni gibi. Bedenlerimiz de yetersiz kalırsa vay halimize bizim. aldatılırız vallahi.iflahımız kesilir animallah.

Sevgililerimin biri hariç diğerlerine sarılarak uyumak hiç istemezdim. uykuya daldığını anladıgım vakit hür iradem bedenime yansırdı. sele serpe.çarpı işareti olurdum yatakta. çarmıha gerilerek rahatlayan gizli bir beden dinlencesi gibi..

Hayatta her eylemimim bir degeri olmalı. bir şey için yapmalıyım, bir şeyi. bu çıkar meselesi değildir . sanatsal bakmamdan dolayı böyledir. sanat bencilliktir bence. çünkü herkes aynı şeyi farklı yorumlar.

Sevgilimden; koşarsa soğurum , dövüşürse soğurum , küfrederse soğurum, salya sümük ağlarsa soğurum ..çok soğuk oldu biliyorum.

Siyaseti sevmiyorum. insancıl olmayan bir uğraş. insanın kendi iradesi ile kendini götünden düzen başka bir düzen yok yani.

Bu güne kadar bana sempatik gelen ya da samimi olan hiçbir siyasetçi görmedim. babama da sordum oda görmemiş. ama her dönemde oy vermiş babam.demek ki boş kullanmak olmuyor oyu. mundar olmasın oylar diye.mundar oylarla yönetiliyoruz bence bunca senedir.mundar mundar yaşıyoruz adamım.

Siyaset, bir köpeğin yemini kapması için her türlü pisliğe başvurmasına benzer. olaya öyle bakıyorum. çünkü önder olmak, ilimden geçmiyor. yeteri kadar boş kafalı insanı kafala, bir arada tut yeter. takarsın kravatı işte. medeni, insanı temsil eden bir yaratıkmış gibi davranırsın.insanlar, seni insan sanar. Ta ki insanlıklarından çıkana kadar, insanlığın erdemini unutana kadar.

Hükümetleri hep yalan bulurum. Siyasetin tekmil yansıması hükümettir. hüküm etmek kısmını çok iyi yapıyorlar. edemedikleri zaman kolluk kuvvetleri devreye girer. sizi hükmedilmeye hazır bir kıvama getirirler. o da olmazsa yok ederler. sizin verdiğiniz irade ile hem de. işte bu ironiyi sevmiyorum adamım. bir replik şöyle geçer ilgili filmde: sanatçılar gerçekleri söylemek için, siyasetçiler gerçeği saklamak için yalan söylerler. ah ne durgudur degil mi. sanatçılarla bezenmiş bir ülke istiyorum mümkünse. sokaklarında resimler boyalar heykeller eksik olmasın. sineklerin tanrısı kitabını oku adamım.

Hiçbir siyasi oluşuma katılmadım. hiç bir siyasi gelişmeye de katılmadım. siyasi sözlerle hiç anılmadım. siyaset kokan arkadaşlarım olmadı.yer yer aşkı siyasetleştirdiğim oldu sadece. aşk faşizimdi çünkü.

Hayatıma dair bir çok itirafım var ama bunlardan en asli sanırım başkalarını kendimden daha çok önemsemek.evet kendimden daha çok düşünüyorum bazen diğerlerini. sorunları çözülene kadar hem de. peki ya ben. düşünen yok beni. yine de şarkımı dinliyor güneşe dogru gülümsüyorum.

Empatiye değer verdiğim kadar sempatiye değer vermem. empati sahtelik taşımaz.ama sempatikliğin arkasında bir cani olabilir.empati güzeldir sevelim yaşatalım.

Kadın ruhunu severim. kadınlar sempatik, komik bulduğu erkeğe güler, masadaki en ciddi herife verir. (kalbisini). o zaman kadınlar sığınmacıdır. doğaya karşı güçsüz olduğu için erkeğin gücüne ihtiyaç duyar. erkekte bunun karşısında ihtiyacı olan şeyi alır. tensel yaşam kaynağı seks. peki ya gülen güldüren adam ne oldu. ve nasıl ki sığınmak bir gereklilikse eğlenmekte gerekliliktir. hayati değildir ama yaşama seni bağlar. güldüren sempatik adam olmalı her masada. gizli saklısı kalmaz sempatikliği içinde. dolayısı ile artık kadın tarafından keşfedilmiş tüm tersanelerine girilmiş olur. ve macera kokmayan bir ormana girecek güç yoktur kadın merakında. gizemliyi oynayana yönelecek ve o ciddi duruş sergileyen adamı seçecek, merak edecektir onu. kadının doğasında vardır meraklı olmak ve zoru sevmek. onun için hemcinslerime manifesto olsun bu düşüncelerim. sakın ola gizemliyi oynamamazlık yapmayın ve komiklik, sempatiklik yaptığınız ölçüde beklentilere girmeyin. sessizce ağlarsınız gecenin bir yarısı yastığın ter kokan kokuları arasında. evet bu paragraf sadece cinsellik üzerine bir bakış oldu aynı masada oturup rol yapanlara.

Aşkın temelinde cinsellik olduğu konusunda çok ısrarcıyımdır. seven insan iktidarsızdır söylemlerine fena kulak tıkarım.ne aşk için iktidarsızlık ne de iktidarsız bir aşk olmalı. birbine dokunmak temelimizde var. dokunmatik bir yapını neresinde cinsellik olmaz.

Eşyalarımın başkası tarafından izinsiz olarak kullanılması nefretleri beynime dogru yolculuk yapmasına sebep oluyor genelde . ama alınacak bir izin gönül adamı rolünü eksiksiz oynamam demektir. paylaşmak güzeldir ama enayi olmamak adında bir ülkenin sınırları vardır. tahammülsüzüm bu konuda.

Dvdlerim en önemli eşyamdır. ödünç vermem dahi teklif edilemez. evet bencilim bu konuda ama her koleksiyon bencilik koktuğunu da biliyorum. başkasının elinde olmadığı için koleksiyonlar değerlidir. dağılmazlar sağa sola. kartvizt koleksiyonum da var hı hı. ülkemin bir çok sehri ve ilçesine ait koleksiyon.

Bağlama çalarım yıllardır. ama hep elektro gitar çalmak istedim sahnede. onun acısını hafifletmek için keman aldım. öylece duruyor odamda. nasıl bir dengeleyici olduysa sahip olduklarım ve olmadıklarımla. acıya en iyi eşlik eden kemandı belki. ondan olabilir mi ki.

Fotograf makinemi seviyorum.duygusal bir bağım var onunla. ilk fırsatta değiştirecegim. ben böyle seviyorum işte. bir makinenin hayatıma tümden yada bir çok evresine tanıklık etmesini sevmiyorum.

Kitap okumak en güzel faaliyettir. bu faaliyetin etkinlik saatlerini arttırmayı düşünüyorum. çok kitap okuyanları kıskanmıyorum değil ama her seyin aşırısının da zararlı olduguna inanırım . az okumak nasıl bir kısır döngüye sokarsa insanı, aynı zamanda hayattan koparıp seni başka bir evrende yaşatır çok okumak. dengeli oku adamım.

Fotograf albümlerini çok severim ve bir kişin en çok kişisel evrim geçirme karelerini merak ederim. bir eve misafirliğe gittigimde karşılaşacağım en güzel nesne bir albümdür. bak bu amcam, bu teyzem, soldaki kardeşim, babam da şurdaki. çalıların arkasında nanik yapan da ben. ne güzel bir albüm yarappi.

Kutsal duygulardan birisi de fotografa bakıp eskiye üzelmek mi yoksa sevinmek mi çelişkisinin dudaklarına yansımasıdır. buruk bir gülümseme beni düşüncelere sevk eder. iyi insan olmanın belirtilerinden biridir bence. öpün sevin onu. sarılın bırakmayın.candır o .

Hiçbir fotoğrafımda pipili sünnet fotoğrafım yok benim. tepkiliyim anneme babama. albümümde eksik olan fotograflar o döneme ait.o boş döneme maşallah yazdım sonraki sayfaya geçmişim. ilk okul yıllarıma. o yakası hep kopuk üstü başı hep kirli çocukluk yıllarım. okulun en yaramaz kadrosunda birinci ligde oynamak. nice kartlar gördüm bu yıllarda.hiç sarı görmeden, direk kırmızı.en sevdiğim renk kırmızı oldu. ve en çok bir kadının güzel dudagına yakışıyordu kırmızı. O kırmızı dudağı ile o çocukluk yıllarımı öpecek bir kadın evleneceğim kadındır belki.

Mujizimle yıldızım hiç barışmadı. evrenin genel eğilimlerini derleyip toplayan beynimiz bazı ortak çıkarımlardan kesin sonuçlar elde etmeye çalışmış.kötünün gelme olasılıgı yüzde elli ise iyinin gelme olasılıgı da o kadardır. dolayısı ile iyi göze çarpmaz kötünün çarptıgı kadar. işte biz o kötüye yada aksiliğe mujizim diyoruz. kanunları bile var. belki ilerde dinleri olur. bence böyle düşünmenin tek nedeni sen hata yapana kadar kimse seni dinlemiyordur tespitidir. boş inanışları olanlara duyurulur. pesimistler gibi olmamaya dikkat.

Sırdaşımın kulaklarına şimdilik bu kadar fısıldama yeter.

erkeklerin kadınları sinir eden özellikleri

ağına düşmemiş olması.

trt sınavı

güzide bir sınavdır.girilesi bir hali vardır.görülesi bir hali de vardır.